Merkezde Kalmanın Tatlı Serüveni

Merkezde Kalmanın Tatlı Serüveni

 

Bir elbise sadece dikişten ibaret değildir… Onun yolculuğu, aslında bir kadının kendi merkezinde kalarak üretmesinin hikâyesidir.

 Bir sabah ışığı, belki bir sokak köşesinde yakalanan bir detay, belki rüzgârın getirdiği bir his… Bir defter sayfasında beliren ilk çizgiyle başlar.

Kalem kağıtla dans eder. Çizgiler kıvrılır, silüetler belirir. Bir hayal ete kemiğe bürünür

“İşte bu” dedirten dokunuş… O an tasarım nefes alır. Kumaşla birlikte ruhunu bulur.

ilk prova: Henüz eksik, henüz tamamlanmamış. Ama tıpkı hayaller gibi, sabırla şekillenir. Küçük düzeltmelerle güzelleşir, cesaretle yoluna devam eder.

Son ilmek: Dikişin ritmi, iğnenin şarkısı… Her ayrıntı — düğmesi, fermuarı, nakışı — kadın emeğinin izini taşır.

Ve sonunda, ışığın altına çıktığında artık bir kıyafet değil; bir kadının merkezinde kalarak ürettiği, sabrını ve hayalini taşıyan bir eser olur.

Merkezde kalmak; yeniden başlamanın, üretmenin, kendi gücünü sahiplenmenin tatlı serüvenidir.
Sen hayal ettiğinde, dünya da seninle birlikte şekillenir. 🌿

Bloga dön

Yorum yapın